Hisarçandır Köylüleri Olimpos Safranını Taş Ocaklarından Korumak İçin Harekete Geçti

Hisarçandır’da açılan taş ocağının nesli kritik tehlikede olan Olimpos Safranının yaşam alanına zarar verdiği için Hisarçandır Köylüleri ve A Platformunun yayınladığı basın açıklamasında;

Hisarçandır köyü sınırlarında izni verilen taş ocağına 1 km mesafede kökleri bulunan, dünya üzerinde sadece bu bölgede yetişen ve doğada sayısı çok az kalan, kritik olarak tehlike altında olan endemik bir tür bulunmaktadır. Bu tür Crocus wattiorum(Olimpos Safranı)’dur. Bu bölgede sayısı sadece 253 adettir. Türü tehdit eden faktörlerin ortadan kaldırılmaması durumunda türün yok olması an meselesidir. Çıkardığı toz, doğanın su dengesini bozması, ağaç katliamı ve doğaya verdiği diğer zararlarla kendini gösteren taş ve maden ocakları bu türü tehdit eden en önemli faktörlerin başında gelmektedir. Bu durumun devam etmesi durumunda tür yakın bir gelecekte yok olacaktır. Bu türün yok olmasına asla izin vermeyeceğiz.

 

Ülkemizde ve bölgemizde çevreye verilen zararlar hız kaybetmeden devam etmektedir. Özellikle maden yasasının çıkartılmasından sonra taş ve maden üretimi bahanesiyle; ülkenin doğal anlamda en değerli yerlerine hiç düşünülmeden girilmekte ve girilen her bölgede doğanın bağrında büyük bir yara açılmaktadır. Ülkemiz bitki ve hayvan çeşitliliği anlamında Avrupa ile boy ölçüşebilir durumdadır. Antalya ise Türkiye’nin bu anlamda en zengin bölgesidir. 5 adet milli park, 8 adet yaban hayatı geliştirme sahası, 3 adet tabiatı koruma alanı, yaklaşık 3000 bitki, 750 adet endemik bitki, 250 adet bölgeye özgü endemik bitkiyi barındırarak bu değerlere ev sahipliği yapmaktadır. Tüm bu değerler taş ve maden ocakları uğruna yok edilmek istenmektedir. Bu duruma biz çevreye duyarlı insanlar asla izin vermeyeceğiz. Ülkemiz doğasının yok oluşuna sessiz kalmayacağız. Bunun kamuoyu ve ilgililer tarafından bilinmesini istiyoruz.

İlimizde izni verilen taş ve maden ocaklarının sayısı her geçen gün artmaktadır. Zira her gün verilen yeni taş ve maden ocağı izinleri sayıyı değiştirmekte ve ayrıca bu izinlerle birçok doğal alan katledilmektedir. Ormanları korumak ve geliştirmek üzere görev alan Orman Genel Müdürlüğü ve bağlı olduğu Orman ve Su İşleri Bakanlığı sanki görevi ormanları yok etmekmiş gibi davranarak hemen her taş ve maden ocağı talebine olumlu cevap vererek doğanın yok olmasına önayak olmaktadır. Bu kanunen kendilerine verilen ormanları koruma ve geliştirme görevine aykırı bir durumdur.

Şimdi de turizmin en aktif yaşandığı Konyaaltı sahiline çok yakın mesafedeki Hisarçandır köyü Kum Mahallesi yakınında bir taş ocağına iznin verilmesi ve buna bağlı olarak yeni bir doğa katliamı söz konusudur.

Ayrıca bu bölge Expo 2016'nın sembol bitkisi olan Paeonia kesronensis (syn:turcica) yani şakayık bitkisinin doğal yaşam alanıdır. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın liderliğinde yapılan expo etkinliği kapsamında bu türü görmeleri için 2016 yılı Nisan ayında etkinliğe katılım sağlayacak misafir ülkelerin cumhurbaşkanları, başbakanları, bakanları ve yetkili kişileri bu alana götürülecektir. Bunların yanında sahayı çok sayıda botanikçi ve bilim adamının da ziyaret etmesi beklenmektedir. Bu alanda yapılacak maden ocağının o türün yayılış alanına çok yakın olmasından ötürü zarar vereceği de çok açıktır. Hal böyle olunca exponun sembol bitkisinin yok olması ülkemizin prestijini de bir hayli sarsacaktır. Bu olumsuz durumu bölge halkı ve çevreye duyarlı vatandaşlar olarak görmek istemiyoruz.

Bunların dışında taş ocağından üretim sırasında kullanılacak dinamitlerden dolayı su kaynaklarının göreceği zarar dışında, ocaktan çıkacak tozun bölgedeki orman ağaçları ile vatandaşların meyve ağaçları üzerinde yapacağı olumsuz etki telafisi mümkün olmayan zararlara yol açacaktır. Kaldı ki turizm bölgesi olan Konyaaltı denizine çok yakın mesafedeki bu alandan çıkacak atıkların denize vereceği zarardan dolayı turizmin etkileneceği de düşünülürse oluşturacağı maddi zarar tahmin bile edilemez.

Tüm bu nedenler düşünüldüğünde; gerek doğanın, gerek ülke prestijimizin, gerek turizmin ve gerekse vatandaşlarımızın korunması için bu taş ocağı izninin derhal iptal edilmesi ve üretimin biran önce durdurulması gerekmektedir.  

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.